Varis, çoğumuzun bildiği gibi, damar yapısının bozularak damarda şişme ya da yırtılma durumunun gelişmesidir. Burada en çok önemsenmesi gereken husus varisin tek tip olamadığının bilinmesidir.
Varis iki tiptir;
Birincisi; Dış varis diye ifade edilen cilt yüzeyindeki damarların şişerek kan biriktirmesiyle oluşan varis tipidir. Bu varis tipinde damarlarda yırtılma olmaz, sadece damar yapısında genişleme vardır.
Cilt yüzeyine yakın olan damarlarda oluştuğu için mavi-yeşil renkli damarlar şeklinde kolayca görülür.
Dış varis ilerlediği zaman neredeyse parmak kalınlığında genişlemeler görülür. Varis kaynaklı hemoroide neden olan varis de bu birinci tip dış varistir. Dış varis rektum ya da anüs civarında gerçekleşirse hemoroid oluşur.
İkincisi; İç varis olarak ifade ettiğimiz ikinci tip varis ise, kemiğe yakın olan damarların kemik tarafına bakan yüzeylerinin yırtılması sonucu, kas ve kemik arasına yırtılmış olan damardan sızan kanın birikmesiyle oluşur.
İç varis çoğu zaman ödemle karıştırılır.
Ödem dediğimiz, dokularda su birikiminden kaynaklı şişliklerde, ayaklarda meydana -gelen şişlikler, gün boyu ve günlerce aynı kalabilir.
İç variste ise durum farklıdır. İç variste vücutta meydana gelen pozisyon değişikliğine göre ayaklardaki şişkinliğin miktarında da değişiklik olur.
İç varisi olan bir kimse sabah uyandığında ayağında herhangi bir şişlik ve ağrı hissetmez. Kan birikiminden kaynaklı şişlik gece buyunca uyku pozisyonunda olarak ayaklarını uzattığı için tamamen azalmış ve geçmiştir. Gün boyu ayakta kalma sebebiyle öğle saatlerine doğru ayaklarında şişlik ve ağrı hissetmeye başlar.
Öğleden sonra ve akşam saatlerinde iç varis sebebiyle meydana gelen ayaklardaki bu şişlik ve ağrı artarak devam eder ve gece saatlerinde ise ciddi düzeylere ulaşır
Gece kişinin yatağına geçip yatağına uzanıp uyku pozisyonuna geçmesiyle bu şişlik ve ağrı yeniden azalmaya başlar ve sabaha kadar şişlik ve ağrı tamamen yok olur.
Bu iç varisin en karakteristik özelliğidir.
Bu belirtilerle ayağınızdaki şişliğin ödem mi yoksa varis mi olduğunu kolayca ayırabilirsiniz.
Rahatsızlığınız ister dış varis ister iç varis olsun yapılması gereken, doğru ürünler kullanarak damar yapısını güçlendirmek ve sıkılaştırmaktır. Çünkü her iki varis tipinin de nedeni damarların sağlamlığını yitirmesidir.
Damarların yapısı kalıcı olarak sağlamlaştırılır ve sıkılaştırılırsa her iki varis tipi de kalıcı olarak giderilmiş olur.
Bu yaklaşım yerine daha çok varis çorabı kullanımı, lazerle bölgesel olarak damarların sıkılaştırılmaya çalışılması gibi yöntemler tercih ediliyor.
Bunlardan varis çorabının, ayakları sıkarak kan döngüsünü daha da azaltıcı etkisi vardır. Bu da tedaviden ziyade varisin biraz daha kronikleşmesine yol açabilmektedir.
Lazer ve benzeri yöntemler de bölgesel olarak uygulandığı için bacaklardaki damarların tamamında etkili olamamaktadır. Bu da bir süre sonra varisin tekrar etme riskini taşımakta, tedavi kalıcı olamamaktadır.
Bunun için damarları onarmak yönünde etki eden birkaç doğal ürünü doğru miktarlarda kombine halde, eş zamanlı olarak ve oral yoldan kullanmak etkili ve yeterli olacaktır.
Bu ürünlerden bazılarını;
-Omega-3
-C vitamini
-Atkestanesi
-Gotu kola
-Üzüm çekirdeği
gibi doğal ürünler olarak sıralayabiliriz.
Bu ürünlerin etkileriyle damarlar sağlamlaştırılmış ve sıkılaştırılmış olur.
Bu da hem iç hem de dış varisin tedavisi için yeterli olur.