Рет қаралды 136,370
Yasemin Yalçın… O doğduğunda takvim yaprakları 3 Ağustos 1964’ü gösteriyordu.
Aslen Malatyalı bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Çok yaramaz bir çocuktu. Hatta öyle ki, komşuları bile bu duruma illallah ederek eve şikayete gelirdi.
Babasının “hassas kızım” diye sevdiği küçük Yasemin, çocukken saç fırçasını mikrofon yapıp şarkılar söylüyordu. En büyük hayali şarkıcı olmaktı.
Ortaokul eğitimi için Çemberlitaş Kız Lisesi’ndeydi. Burada Seda Sayan ile sınıf arkadaşıydı ve onunla birlikte şarkılar söylüyordu.
Müzik hocası bestekar Necdet Dönmez’den özel olarak klasik türk müziği dersleri aldı.
O dönem Türkiye’de sağ-sol çatışmalarında artık fikirler değil, silahlar konuşuyordu. Yaşadıkları mahallede bir kişi öldürülünce ailesi onu okula göndermek istemedi. Eğitimini tamamlamak isteyen Yasemin Yalçın çareyi memleketi Malatya’ya gitmekte buldu.
Ünlü oyuncu Malatyalı Üniversite Öğrencileri Derneği’nden Nurhanım Karaman’a verdiği röportajında şunları söylemişti;
“O dönemlerde sağ-sol olayları ayyuka çıkmıştı, gençler ölüyordu kapımızın önünde, o yıl mahalleden bir arkadaşımız öldürüldü, o yüzden ailem okutmak istemeyince bende Malatya ya gittim, Malatya Pütürge kazasında okudum, Pütürge lisesinde İki yıl bulundum, mezuniyetim de orada oldu.”
Babası Yasemin’in memur olup hayatını garanti altına almasını istiyordu. Bu yüzden kızın nüfus memurluğu sınavlarına soktu. Ancak haylaz Yasemin isteksizdi ve babasının kendisine çok kızacağını bilmesine rağmen, sınav sorularını cevapsız bıraktı.
Liseden sonra ani bir kararla çocukluk hayali olan şarkıcılıktan vazgeçerek tiyatrocu olmaya karar verdi. İstanbul Belediye Konservatuvarı’nın sınavlarına girip kazandı.
Yasemin Yalçın, Armağan Çağlayan’a verdiği röportajında bunun nedenini şu sözlerle anlatıyor;
“Ne bileyim… Buna bir yanım birazcık üzülür. Konservatuvara girdim kağıtları aldım. Sayfanın bir tarafında şan bölümü diğer tarafında tiyatro vardı. Sesim çok güzeldi ama o sırada kalbim tiyatroyu seçti. Ondan sonra bin pişman olduğum anlar oldu tabii. Tiyatro o kadar zor, o kadar meşakkatli ki… Şimdi al mikrofonu söyle…Bir yanım hala şarkıcı olmayı ister.”
1982’de Belediye Konservatuvarına girdi. Daha sonra üniversiteye bağlanan konservatuvarda 1 yılda 4 sınıf birden atlayan tek öğrenci olma başarısını gösterdi.
29 Eylül 1986’da ilk kızı Eylül’ü dünyaya getirdi. Ancak, kızı dünyaya gelmeden ilk eşinden ayrılmıştı. Yasemin Yalçın, kızıyla bir başına kaldığında maddi olarak zor günler geçirdi. Ancak o, hiçbir zaman yılmadı ve mücadele etti. Ünlü oyuncu, Nurhanım Karaman’a verdiği röportajında şunları söylemişti;
“Hayatımın 19-20 yılı şu aşamaya gelene kadar çok büyük mücadelelerle geçti ki o dönemler çok zordu benim için. Beni ayaklarımın üzerinde tutan sadece gençliğimdi. Hiç yılmadım, hem çalıştım, hem okudum, hem çocuğuma baktım ve hiç param yoktu. Hiçbir zaman ailemden de harçlık almadım. “
Ünlü sanatçı ikinci evliliğini, okul arkadaşı tiyatrocu İlyas İlbey ile yaptı. Çift mutlu birlikteliklerini 1998’de Eda ismini verdikleri kızlarıyla taçlandırdılar.
Yasemin Yalçın, 1987’de Babamız Eğleniyor adlı film ile beyazperdeye adım attı. Televizyon dünyasındaki ilk deneyimi ise bir reklam filmiyle başladı. 1988’de okuldan arkadaşı Demet Akbağ ile Burma Pop isimli çerez reklamında boy gösterdi. Aynı yıl Şan Tiyatrosu’nun kült oyunları arasında yer alan Artiz Mektebi’nde yer aldı.
Yasemin Yalçın hakkında az bilinen bir gerçek var ki, o da Türk sinemasının gülen yüzü usta oyuncu Kemal Sunal’la uzaktan akraba olduğudur. 1989’da Kemal Sunal’la birlikte Talih Kuşu filminde oynadı. Ünlü oyuncu bir röportajında Kemal Sunal’la olan anısını şöyle anlatmıştı;
“Kemal abiyle sette birbirimize merhaba dedik ve yatağa girdik. Kemal abinin boyu uzundu yatağa sığmadı. Benim boyum da ancak yarısına geldi. Çocuk komik bir andı…”
TRT’nin popüler eğlence programı Bir Başka Gece’de karşımıza çıktı. Bu programda Alican tiplemesiyle, hafızalarımıza kazındı.
O günlerde tiyatro eşi İlyas İlbey ile birlikte Yasemin Yalçın tiyatrosunu kurdu.
Aksak bacaklı, şişe dibi gözlüklü aksi ve sivri dilli Sürahi hanım karakteriyle büyük beğeni topladı. Yasemin Yalçın o günlerde hem Alican’ı hem de Sürahi hanım karakterini canlandırıyordu. 1991’de yılın komedyeni ödülünün sahibi oldu.
Ünlü sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın kendi babaannesinden esinlenerek kaleme aldığı Sürahi hanım karakteri için şunları söylemişti;
“Ben o zamanlar çok küçüktüm. Yaşlı kadın rolü bana geldi. Yüzümde çizgi bile yok. Ben de o gece karakter için çalıştım. Gözlük taktım, saçıma tülbent bağladım. Bir de yürüyüş düşündüm. Ertesi gün sette yalpalayarak yürüyünce herkes kahkahaya boğuldu. Yılmaz Erdoğan da “Gel bunu devam ettirelim” dedi. Yılmaz’ın yazdığı karakter görüntü üzerine değildi. O anneannesinden esinlenerek duyguyu yazdı. Görüntüsünü ben hazırladım. Ama tabii ortak bir çalışmaydı çok da güzel yazmıştı.”
#YaseminYalçın #YaseminYalçınKimdir #Yasemince