Doğanın öyküsü biz daha doğduğumuzda beynimize kazınmış oluyor. Fakat insan diğer hayvanlar gibi doğada hemen kendi başına hayatta kalma yetisine sahip olmadığından onun dünyaya gelişi bir fırlatılmış travmasıyla beraberinde getiriyor. Bu travma dünya karşısında yalnızlık, korku ve endişe duyulmasına neden oluyor. Daha sonra insanın genlerine kazınmış olan doğanın bu öyküsü insanın varoluşuna anlam katacak şekilde evren tasavvuruna ve toplumsal etkileşimde ortaya çıkan söylencelere dönüşüyor. Bu söyleşide mitolojinin doğuşu felsefi ve psikolojik açıdan inceleniyor. Mitlerin, doğanın örüntüsünün DNA'mıza ve beynimizin nöroplasitesine kazınmış izlerini taşıdığı ayrıntısıyla ele alınıyor.
BU KONUYLA İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR:
• Psikomitoloji ve Deli ...
Psikomitoloji ve Deli Dumrul
• Tragedya'nın Metafiziği
Tragedya'nın Metafiziği
• Aristofanes'in Kuşları...
Aristofanes'in Kuşları: Komedinin "Ahlaksız" Gücü
• Tragedyadaki Trajik Bi...
Tragedyadaki Trajik Bilinç: Ölüm Korkusunu Aşmak
• Freud'dan Lacan'a: Gel...
Freud'dan Lacan'a: Gelişime Psikanalizle Bakmak
• Dersler: Mitoloji ve Din
Mitoloji ve Din
.