Yastığın yüngül olsun İlker.(Azərbayanca erken iyileş demek)

Bölüm için teşekkürler! notlar: - Evde yatacak olan adam işyerinde de yatar olayı çok doğru cidden. Metrik olarak İlker Canikligil'in verdiği 'İş yapılıyorsa o zaman çalışıyordur' metriği de çok doğru bir metrik. Ama sanırım şirketlerde genellikle işin ne olduğu pek o kadar belirgin olmuyor. Eğer yukarıdan gelen beklenti, bugün 10 birim iş yapıldıysa o zaman buranın normali demek ki 10 birimlik iş şeklindeyse orada bir sıkıntı var. Çünkü o hafta insanlar aşırı çalışmış olabilir. Bu da giderek iş enflasyonu yaratıyor, yani faydası olmayan işler uydurulmaya başlanıyor. Bir süre sonra da yöneticiler ile üretilen değerler arasında bir kopukluk oluşuyor. Yani çok iş yapılıyor, ama değer üretilmiyor. Çünkü ölçülen iş, değer değil. Böyle bir ortamda da insanları eve yollamak zor, çünkü değer değil iş üretiyorsunuz. Bunların hep temel nedeni organizasyonel olarak ölçüm yapma, güven oluşturma ve şirketin ne amaçla bu faaliyetleri gerçekleştirdiği konusundaki bilgiyle bağlantıda kalma konusunda eksiklikler. Tüm bunların sonucu olarak, mesai saatlerinin yüksek olduğu ülkelerde, gördüğüm/duyduğum şey şu oldu. İnsanlar iş yerine sabah geliyor, ne de olsa gece 10'a kadar şirkette kalacakları için çay kahve içiyor, gazete okuyor, tüm bunları izleyen iyice baskıcı bir ortam varsa hiç yoktan boş boş ekrana bakıyorlar. Gün boyunca adam gibi iş yapılan zaman oldukça kısa bir süre oluyor. ABD gibi boş durmanın pek mümkün olmadığı ülkelerde ise bu tarz şirketlerde insanlar düşünce yoğun işlerdense tekrarlanabilen işlere yoğunlaşmaya başlıyor (daha önce bahsettiğim iş enflasyonu), verimli çalışamıyorlar, geriye dönük olarak toparlama yapamıyorlar. Tam bir kaybet-kaybet durumu söz konusu. Ne şirket istediği verimi alabiliyor, ne de çalışan adam gibi kendine veya ailesine vakit ayırabiliyor. Tüm bunların çözümü bence tam da İlker Canikligil'in dediği gibi işin ne olduğuna yoğunlaşmak, müşteriye ne ulaştırıyoruz ona bakmak. Adam arada sıkılıp dışarıya hava almaya çıkıyorsa bu problem olmamalı, işini kaliteli bir şekilde hallettikten sonra. Çünkü kafa rahat olunca sonraki adımda nasıl daha kaliteli ya da daha daha az emekle yapabileceğini planlamaya da vakit oluyor. - Corona döneminde evden çalışma ile ilgili veriyi şirketler kullanabilecek mi sorusu konusunda, Murat hocamız önemli bir yeri belirtti. Normal bir süreçten bahsetmiyoruz. Ceteris paribus değil yani şartlar. * Durum: Normalde insanlar çocuklarını kreşe/okullara, eşlerini işyerlerine yollayabilir, evde rahat çalışabilirlerdi ancak bu mümkün değil. Sonuç: Normalde alınacak verim alınamayabilir. Ayrıca çalışanlar evde çalışmaktan normalde memnun olabilecekken bu şartlarda olmayabilir. * Durum: İnsanlar akşam dışarıya çıkamıyor, tatil yapamıyor, haftasonlarını evde geçiriyorlar Sonuç: Normale göre daha çok çalışabilir insanlar sıkıntıdan. Ben normalde mesai saatlerine göre çalışabilen biriyken ABD'deki troubleshooting toplantılarına katılmaya başladım. Sırf ne oluyor acaba orada diye şirketin slack kanallarına bakarken kendimi işin içerisinde bulabiliyorum. Sonuç2: Normalde moral daha yüksek olacaktır, çünkü akşam dışarı çıkıp kafayı dağıtma şansınız oluyor. Sonuç3: Şirketler çalışanları evde cozutmasın diye psikolojik destekte bulunmaya çalışıyor. Çok fazla üstlerine gitmemeye çalışıyorlar. Toplantılarda geyik dönmeye başladı, insanlar konuşmak istiyor. * Durum: Şirketlerin işleri normale göre baya bir durgun Sonuç: İş olmayınca neyi ölçebilirsiniz ki? Ama bu çok da önemli bir etken olmayabilir, çünkü durgun olan şirketlerden alamadığımız veriyi durgun olmayan şirketlerden elde edebiliriz. Ama yine de sonuç olarak Corona yüzünden insanların evde çalıştığı dönemde muhtemelen şirketler elde ettikleri veriyi insanları evden çalıştırabilmek için kullanacaklar. Bir çoğu çekingenliğini atacaktır. Hatta bence Türkiye'de tatiller bu kadar kısıtlı olduğuna göre, şirketler yılda kesintisiz bir iki hafta insanların tatil beldesinden falan çalışmasına da zaten izin vermeli. (Benim şirketim başka ülkelerden çalışmaya izin veriyor senede bir kaç hafta) Çoğu durumda, özellikle İstanbul için harcanan ekstra vakitler tam bir çılgınlık. Her gün 2 saat gidiş 2 saat geliş için harcayan insanlar var. Her gün 4 saat harcayıp 1 senede bir yabancı dilde akıcı konuşmaya başlayabilirsiniz.

ben üç yılı aşkındır evden çalışıyorum, sosyal medya işleri yapıyorum, birkaç gün belki ofise uğruyorum haftada.. karantina sürecine dek evde yaptığım mesainin ardından çıkar, bir yerlerde kahve içerdim, sosyalleşirdim; nadiren de olsa kafede çalışırdım. şimdi tamamen evdeyim ve hangi zamanın mesai hangi zamanın ev vakti olduğunu anlamak güçleşiyor. özellikle son bir haftadır günün 24 saati çalışıyor gibi hissediyorum. bu bakımdan üstadın söylediği "evde daha çok çalışıyoruz" sözüne sonuna kadar ve üzülerek katılıyorum.

Hocam hadi iyileş, çabuk! :)

Şu videoyu 2 sene sonra izlemek çok değişik. Tarih izliyor gibi oluyor.

patronlar evden çalıştırabildiklerini gördükleri için sürecin sonunda mesai dışında geceleri veya hafta sonları da evden iş yapmanızı bekleyecekler.

Sadece iş hayatını ele alacak olursak: Şirkettekinden daha az veya daha fazla boşlamıyorum. Üstelik şirkette boş zaman BOŞ geçerken, evde değerlendirebiliyorum. Bir iş yaparken ofistekinden kat be kat verimliyim. Dünya kadar yol gidip hiç sevmediğim insanlarla yan yana olacağıma, evde sevdiğim insanlarla çalışabiliyorum. Yol parası ve catering şirketinin berbat yemeklerine maruz kalmıyorum. Yoldan kazandığım zamanı (günlük min 2 saat) daha verimli kullanabiliyorum.

beş sene istanbul'da bir ofiste, fransız bir şirketle çalıştım. yani patronlarım yurtdışındaydı. ofise gidip geliyorduk ama genel anlamda kaçta geldim kaçta gelmedim ya da geldim mi gittim mi umursamıyorlardı ve dediğiniz gibi, günün sonunda zamanında iş yapıldı mı ona bakarız diyorlardı. ama Türkiye'de çalışan, 9-7 ofiste bulunuyorsa çalışıyor sayılıyor, hiçbir iş yapmasa da, ki Cem Yılmaz bunu çok güzel anlatmıştı. Evet, home office olursa da yayar zannediyor patronlar ama sizin de dediğiniz gibi yayacak adam zaten orada barınamaz ki, günün hangi saatinde çalışırsa çalışsın, sonuçta işi bitirmezse zaten işi kaybedeceği için, seve seve çalışacak. ben bu arada 2015'ten beri freelance çalışıyorum. Kişisel olarak motive olmak zor aslında gerçekten de, çünkü kimse sizi denetlemiyorsa sabah sekizde uyanamayabiliyorsunuz veya salla, salla derken son ana kalabiliyor vs. Ama yıllarla alıştım. Çevirmenim, dijital metin yazarıyım, içerik editörüyüm. yaptığım iş belli, somut yani, yazıyı yazdım mı yazmadım mı, yazı online mı değil mi, çeviri yapılıp gönderilmiş mi gönderilmemiş mi. karantinada başlarda benim hayatım çok değişmedi kiii, herkes ben gibi oldu diyordum ama yok ben de beş yıldır freelance olmama rağmen, farklı bir şey yaşıyorum şu an. sürekli evde olunca ortalık toplamak, temizlik gibi ev işleri artıyor, sürekli ev yemeği yapmak, eskiye nazaran yeni bir şey çünkü eskiden dışardan da yiyebiliyordum ya da geçiştiriyordum ama şimdi sağlık açısından da düzgün yemek içmek önemli. bunlar da işe odaklanmak yerine bazen bütün gün ev işi yapmak anlamına gelebiliyor. halbuki eskiden laptop'u alıp dışarda da çalışabiliyorduk minik atıştırmalıklarla. çok uzattım, doluymuşum. ağzınıza sağlık ve İlker Canikligil, geçmiş olsun.

4:54 İlker hoca beyaz yakalıların ipliğini pazara çıkardı:)

Karantina günlerine ilaç gibi geliyorsunuz :)

Çok faydalı ve keyifli evde sohbet eder gibi..

Evde çalışmak çok güzel iyi böyle iyi. Evet hep iyimser yaklaşıyorum . Hala nefes alıyorsam her şeyin benim istediğim gibi olma ihtimali var.

tadı damakta kalan bir bölüm oldu yine yeni yeniden

İlker Hoca'nın yokluğunda Flu TV'de "show must go on", İlker Hoca'mıza geçmiş olsun.

16 yıldır inşaat sektöründe teknik ressamım ve beyaz yakayım fiziksel olarak tüm gün bilgisayar başında iş yapıyorum ve haftada 65 saat çalışıp mesai alamıyorum

haber takip etmeme fikrine kesinlikle katiliyorum. tecrubeyle sabittir. bu virus cikmadan once birkac ay boyunca haber sitelerini ve eksisozlugu okumayi birakmis ve bundan cok da memnunken su son haftalarda her saat bunlara geri donmeye basladim. kesinlikle kotu bir karar. moral bozmak ve zaman kaybetmekten baska bir sonuc vermiyor.

Bu adamın muhabbeti çok sarıyor be :))

default kahvemle izliyorum gri yakalı olarak :D

cok guzel bir laf gecti arada : ben bir sonraki bolumun konusunu buldum: "YONETICIYI YONETMEK"

5:25 arada çalışıyorum:) haha cansu hanım yaktınız bizi.

Bizim şirket (animasyon/cizgi film) zaten herkesin potansiyeline göre günlük belli saniye yapmasını ister animasyonculardan. Kimisi günde 7sn yaparken kimisi 15 sn yapıyor. Evden çalışmaya geçtiklerinde de yine aynı süreler de yapıyorlar. Ilker hocanın dediği gibi yapmazlarsa zaten yapılmayacağı için belli oluyor. Ben dijital pazarlama ve sosyal medya işiyle uğraşıyorum, zaten evden yapabileceğim işim var. Lakin eve geçince aşırı düşüş gerçekleşti iş konusunda bende. Bir türlü şirketteki hızımı yakalayamıyorum.

Anneme evde çalışanlar, iş yerinden çok daha fazla çalışıyorlarmış o yüzden şikayetçiler dedim. Evde niye bunalıyorlar ki dedi? (Fiziksel iş yapmadıkları için çalışmadıklarını anladı.)

ilker hocanın durumu nasıl acaba bugün yayında yapmadı bilgisi olan var mı?

Valla 3 yıl da uzasa bu iş hiç sıkılmam. Öyle yorulmuşum ki..

5:48-8:25 Murat hoca coştu. Non-stop!

Amerikadayim, evde calisiyorum. Baya iyi anlattiniz. Soylede soylenebilinir, economy durmamasi icin cok caba harciyolar. Ayni anda ilac ve covid 19 icinde cozum ariyolar. Cin geri dondu, South Korea iyi durumda. Amerika bence sirf Cinin economisi acildi diye rahat durmaz ve kisa zamanda bisey yapar diye dusunuyorum

Brutal Truth! :)

Murat Hoca’nın videonun sonunda tavsiye ettiği Discovery Channel uygulamasının adını anlayamadım. Yazabilirseniz sevinirim. Bu arada çok geçmiş olsun İlker Canikligil!

12:00 E kitap okuyunuz mesela.

Evden Çalışmak en güzeli

1998 te ergenlik yaslarinda Isvece tasindik ve bugun Isvecin en buyuk devlet kurumlarından birinde yakin zamanda yönetici olmaya dair cok iyi, beyaz yakali bir isim var. Turkiyedeki is hayatini ok merak ediyorum ve Flu TVyi cok seviyorum, özellikle Emrah ve Muratin programlarini☺ Stockholma yolunuz düşerse sizi agirlamaktan hem cok gurur duyarim hem cok sevinirim. Bunun disinda Murattan en kisa zamanda yeni bir program bekliyorum, mesela yurt disindan gelen birinin Turkiyede is bulmasi hakkinda, veya dil bilmek Turkiyede 90 yillardaki kadar cok etkili bir merit mi hala? Yurt disindan gelenlere nasil bakiliyor is alaninda? Gibi konulara da deginirseniz harika olur. Kendinize iyi bakin.

İlkerin ses çatallaşmaya başlamış, diğer 2 kişide de çıkabilir🤔

beyaz yakalının varolmamızdaki gerekliliğini tekrar gözden geçirmek için sorular sormanın tam zamanı.. ve haftanın 2 günü home office trafik yoğunluğu ve hava kirliliğini azaltacaktır..

9:47 soru süper! 🤣

her beyaz yakalıya sorsanız ne işe yapıyorsun diye kimse cevap veremiyor peki bunlar gerçekten ne yapıyor

Hem devletten hem şirketten para almak suç ve ciddi cezası var.

adamlar uzaktan bile ses görüntü işini düzgün yapmış

2:38 vaay ilker hocama bak newton fiziğini de biliyor:d

Konuk SELCAN AYDIN mı ? Sesi bire bir aynı...

Kendimizi nasıl koruyacağımızı öğrendiğimiz zannediyoruz. Geçmiş olsun Sn. Canikligil.

İlker beyin durumu nasıl bilgilendirebilir misiniz?

hocam ben de anlamıyorum beyaz yakalar ne iş yapıyor. ben veteriner hekimim sabahtan akşama kadar hayvanlarla uğraşıyorum, ameliyat oluyor saatlerce ayakta duruyorsun ve mental olarak stres çok fazla oluyor. arada labaratuvar işlerini bile yapıyorum 3 kuruş maaş alıyorum ama hem mental hem fiziksel olarak tükenmiş oluyorum. en sonunda diplomamı yırtıp işletme okuyacağım mail ile işlerimi halledeceğim :)

Birde bizim doğuyu düşünün hergün misafir var

Hocam "Harvard business" ve diğer saydıklarınız İngilizce istiyor. Biz hala fakir Türkçesi konuşuyorsak ne yapmamız lazım? (İngilizce öğrenmek dışında)

12:17 de discovery channel bir şey Stream diyor ne diyor 😀

Telekomünikasyon sektörü her zamankinden daha yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmektedir.

Hoca giyim olarak giderek Ecevit'e dönüşüyor :D

Storytel de olabilir :)

Thumbnail'a ilk bakıșımda Biracı Bulut zannettim abiyi

dubstep outro hoplatıyor

Muhasebecilerde çalışmakta hemde daha fazla eforla : )

10:12 kul kurar kader güler

5:46 bir sponsor potansiyeline daha güle güle.

2:28 burada mavi yakadan kasıt işçi sınıfı mı oluyor?

6:00 Bu nasıl hoca birader? Çalışmaya devam edenler -Toplu yemek şirketleri -Otomotiv/yedek parça üreten firmalar -Servis sirketleri -Enerji firmaları -Telekom firmaları -Oto sanayiler -Mimarlik/Mühendislik firmaları -Telefon/Tablet/TV tamir firmaları -Faturamatikler - Çağrı merkezleri - Fırınlar -Restoranlar(paket servis) - Muhasebeciler

Eski tadı yok videoların :(

udemy patlıyor

11:25 'ten sonraki konuşmayı hayatta kalmasından fayda gördüğüm herkese yaptım sanıyorum. İkna edebildiğim kişi sayısı :1 (Kendim), ikna edemediğim kişi sayısı: 20. Saygılarımla.

Murat Hoca 7. dakika itibariyle, kendinizi anlasmali olarak isten attirin, devletten issizlik maasi alirken ki, bu maksimum 6 ay, dahaaz maasa kayitsiz olarak sirkete hizmet vermeye devam edin mi dedi, yoksa ben mi yanlis anladim? ya da ucretsiz izne cikarilmayi mi kastetti acaba? iki turlu de dalavereye giriyor hos ama ucretsiz izin daha kitabina uydurulabilir bir sey.

Bengü aksansız hayatında Cansu karakterinde mi?

Ses kısık

İçerik süper ama ses çok kısık

2021 in ortalarına kadar devam edecekmiş corona

Ben beyazyaklıymışım da, haberim yokmuş 😃😃😃

2:53 te bahsedilen "Beyaz yakanın en zorlandigi" olayına katılmıyorum hocam. Analizi yanlış gelmis veya gelmemis banka uygulamasini geliştiriyorum. Kafam piril. :)

Hakkaten haberleri takip etmeyin fazladan

7 ay olmuş be ...!

Murat Bey işten çıkarılıp hem işsizlik maaşı alıp hem de şirketten parttime ücret alayım yasal bir tavsiye olmadı.

Devlet çalışana ücretsiz izin desteği vermiyor. Her çalışan halihazırda zaten normal zamanda da sahip oldukları işsizlik ödeneğinden düşülerek ödeme alıyor. Yani corona için oluşturulmuş yeni farklı bir durum yok

2:36 ilker bey fizik ilimindeki iş kuvvetin uygulandığı doğrultuda yer değişimidir lütfen kelimelerinizi özenle seçin (!) Şaka bi yana proglamlarınıza şu günlerde çok şey borçluyum sizlere teşekkürlerimi iletmek isterim

bence de ya.ne iş yapıyo bunlar :)

3000 tl maaşlı beyaz yakalı mı olur?

Hepiniz işsiz kalacaksınız diyemedi adam 🤪😢😕😳

ilker hoca iyi olmayınca bir şeyler izlemenin tadı olmuyor

Fiziksel iş yapana illaki mavi yaka denmez. Fiziksel iş yaparak ürün üretene mavi yaka, fiziksel iş yaparak hizmet üretene gri yaka denir.

Video önceden mi çekilmiş?

11:20 Pragmatizm 101

5:28 ahaha

Ilk yorum :)

çok başarılı... kahrol korona!

Valla ne yalan söyleyeyim toplamda 3 saat kadar iş yapıyorum o da en yoğun zamanımda yani. Kimse bır bır etmesin. Yöneticilere takla atacağım diye herkes bir işkolik edalarında. Kime sorsan herkesin işi başından aşkın ama yemezler 😄

Bahsedilen devlet desteği Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ), bunu almak için de bilakis işten ayrılmamak gerekmekte, devlet ücretsiz izin alınan günleri ödemekte, lütfen bununla ilgili yanlış bir yönlendirme olmasın.

Bizim medya herşeyi abartıyor

Ingilizce'yi igrenc bir aksanla konusmanin manasi nedir? Ne kendi anliyor nede biz... Komik mi oluyor zannediyor acaba?

birşeyler konuşsaydınız ya elde var sıfır hiçbişi konuşmadınız, sondaki kitap okuyun stayla tavsiye zaten çöp

Şu Can'ların Cansu'ların seslerini kötü korku filmlerindeki şeytan sesi efekti yapmadan versenize.. Bengü olsa ne? olmasa Cansu olsa ne olmasa ne? Salak mıyız biz? Anlamadık mı?

ilker hoca ölmemiş dsfsaf